evladin anneye itaat etmesi icin dua

Allah(Arabic: ٱللَّٰه‎, Allāh, IPA: [ʔalˤːɑːh]) is the standard Arabic name for "God" (illah) or precisely "The God" (Al-illah), used by Arabic-speakers of all Abrahamic faiths Türkiye şeriatle yönetilen bir devlet değildir. Şeriatle yönetilmeyen bir devlette ulul Emre İtaatten bahsedilemez. Çıkarılan hiç bir kanunda Allah’ta ne der, Allah Resulünun bu konuda görüşü nedir denmeyen bir sistemde birilerini halife gibi görmek ve ikide bir Ulul Emre itaat demek faydasız ve boş iştir. İbni Ömer (r.a)’dan bildirildiğine göre Peygamber B Melekler sadece Allah’a itaat için yaratılmıştır. C) Allah evreni bir amaç ve düzene göre yaratmıştır. D) Şirk koşanlar şiddetli bir azapla cezalandırılacaktır. 3. İnsanın zihninde, fıtraten mükemmel bir varlık düşüncesi mevcuttur. İnsan, yüce bir yaratıcıya inanma eğilimin-dedir. Mükemmel varlık düşüncesi, Aile Huzuru İçin Okunacak Dua; Bir (1) Fatiha, Üç (3) ihlas okunarak sevabı Hazreti peygamber (s.a.v.)'in ruhuna hediye edilir. Sonra sabah ve akşam : Hasbiyellahü la ilahe illa hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil azıym. Yedişer defa okuyan kimse mesud bir aile hayatı geçirir.Dünyanın sıkıntısından kurtulur.Huzurlu Ailede çocuklar ebeveynlerine itaat etmelidir, başkalarıyla nerede çalışırsak çalışalım üstlerimizin direktiflerine uymalıyız. Toplumun genelinde hepimiz ortak iyiliğimizi ve barış içinde bir arada yaşamamızı destekleyen yasalara, kurallara ve düzenlemelere uymalıyız. İtaat olmadan düzen olmaz, anarşi ve felaket olur. Rencontre Ligue 1 Ce Week End. Bu konuda oldukça site de soru görmüştüm. Umarım tercüme etmiş olduğum bu fetva birçok kimseye faydası olur... ANNE VE BABAYA HER KONUDA İTAAT ETMEK GEREKİR Mİ? DİNİMİZ EVLENME KONUSUNDA BEKÂR KADININ HER ZAMAN DUL KADINDAN ÖNCE Mİ TUTUYOR? SORU Boşanmış bir kadınla evlenmek istiyorum, kadının bir erkek çocuğu var. Ancak Annem buna muvafakat etmiyor. Sebebi ise kadın boşanmış ve bir çocuğu var. Kadın komşular ve çevre tarafından çok iyi bir kimse, dindar olarak biliniyor, kötü bir şeyi duyulmamış. Ben bu kadınla evlenmekle; bekâr olduğum için zinaya ve harama düşmekten korumuş olacağım. Benim sormak istediğim böyle bir durumda anneme karşı ne yapmam gerekir? Şeriat her halükarda bekâr ile evlenmeyi dul ile evlenmenin önüne mi alıyor? Birincisi Anne ve Babaya itaat, onları sevindirme en yüce itaatlerden biri olup, alemlerin Rabbi olan Allah tealaya yaklaşmasına en büyük vesilelerindendir… Anne ve Babaya itaatin hükmü durum ve şartlara göre değişir. Bazı hallerde vacip iken bazı hallerde ise mendup olabilir. Anne ve Babaya itaat dediğimiz gibi durum ve şartla göre farklılık arz eder. Şeyhul İslam İbni Teymiye şöyle demiştir Anne ve Baba fasıkda olsa günah olmayan konularda kişinin itaat etmesi gerekir. Bu görüş İmam Ahmed’in sözlerinin zahirinden anlaşılan görüştür. Bu vacip olan itaat; faydası olan, zararı olmayan durumlar içindir. Bir mesele de itaat zorda olsa, kişiye zararı olmayan bir durumda Anne ve babaya itaat etmesi gerekir. Bunun dışında ki hususlarda itaat etmesine gerek yoktur… İkincisi Bir Kimse; Belli Bir Kadınla Evlenmesine Karşı Çıkan Anne Ve Babasına İtaat Etmelimidir? Cevap Kişinin evlenmek için seçmiş olduğu kadını; Anne ve Babanın evlenmeye muvafakat etmemeleri, şer-i sebeplerden ötürü ise örneğin kadının dini konularda kötü bir izlenimi varsa, insanlar bu kadının dini konularda eksik, gevşek vs şekilde biliyorsa böyle bir durumda evladın anne ve babaya itaat etmesi gerekir. Çünkü böyle bir durumda anne ve baba evlatlarının yanlış üzerine gitmelerine, evlatlarının bir kötülüğün gelmesine izin vermeleri düşünülmez. Bu kadının, dinin eksikliği evlatlarına zarar verebilir hatta etrafa zarar verebilir. Ancak anne ve babanın evlatlarının belli bir kadınla evlenmeye muvafakat etmemeleri; şahsi sebeplerden, dünyevi sebeplerden ise örneğin kadın güzel değilse yahut aşireti ya da ailesi güzel kimseler değilse-Allah en doğrusunu bilir- böyle bir durumda evladın anne ve babasına itaat etmesi gerekmez. Eş seçimi; evladın kendi hakkıdır, anne ve babanın hakkı değildir. Suud daimi Fetva Komisyonu şöyle demiştir Anne ve babaya itaat normal işlerde veya mubah olan işlerde itaat etmenin hükmü; maslahat ve mefsedet takdirine göre değişir. Zarar ve fayda oranına göre değişir. Bu tür durumlarda örneğin Anne ve baba evlatlarına bir şey emretseler, bu işin yapılmamasında maslahat ve fayda varsa evladın anne ve babasının istediklerini yapmamasında bir sakınca yoktur. Elbette bu durumda bile evlat anne ve abasına iyilikle muamele eder, güzel bir yola isteklerini yerine getirmediğini kendilerine izah eder. Bu konuda delil ise şu hadisin genel ifadeleridir “Sizler dünya işlerinizi daha iyi bilirsiniz…” dolayısıyla zarar ve mefsedetin olduğu bir durumda evladın anne ve babasına itaat etmemesi Anne ve baba haklarının yerine getirilmemesi anlamına gelmez… Şayet anne ve babanın evlattan istemiş olduğu, emretmiş olduğu şey; evlat için hayırlı, faydalı ise evladın anne ve babaya itaat etmesi hayr, bereket ve büyük bir ihsandır. Komisyon fetvaları, 25/133 İbni Useymin’e şöyle sorulmuştur ben Müslüman bir gencim, amcamın kızı var. Dedem benim bu kızla evlenmemi istiyor, kız dinine bağlı olduğu için bende evlenmek istiyorum ancak anne ve babam bu kızla evlenmem konusunda biraz çekimserler, evlenmemi istemiyorlar. Ben ahlak ve din bakımından bu kız gibisini bir daha bulamayacağımı biliyorum. Bu kızla evleneyim mi? Cevap benim görüşüm bu kızla evlenmendir. Kızın dini ve ahlakı güzel olduğu müddetçe, bu yönlerini beğendiysen evlen. Anne ve babanı da bu konuda ikna edebilirsen güzel olur. Şayet annen ve baban bu kız ile evlenmeni istemeseler dahi sen bu kız ile evlen. Annen ve babanın karşı çıkmalarına aldırış etme! Ancak annen ve baban senin bu kız ile evlenmemen konusunda şer-i bir engel zikrederlerse başka. Zira bu tür durumlar kişilerle alakalı olduğu için, kişilerin durumlarına göre hükümler değişebilir. Nurun Ala Ed-Derb, S. 3 Böyle bir durumda âlimlerden bazıları anne ve babaya itaat etmenin gerekliliğinden bahsetmiştir. Ancak evlat, kıza gönlü kalmışsa yahut evladın zinaya düşme yahut kendine zarar vermesi gibi bir durum söz konusu ise durum değişir. İmam Ahmed şöyle demiştir Anne ve baba evlatlarının evlenmesini istemiyor, evlatta zinaya düşmekten, kendine zarar vermesinden korkulursa böyle bir durumda anne ve babaya dönülmez. Adamın birisi imama benim bir cariyem var. Annem bu cariyemi satmamı istiyor, deyince -Sen sattığında zinaya düşmekten mi korkuyorsun? - Evet… -O halde satma! - Annem bu cariyeyi satmazsan senden razı olmam diyor. -Sen zinaya düşmekten korkuyorsan cariyeni satma. Bu konuda annene itaat etmene gerek yoktur. El-Adab, 1/448 Şeyhul İslam İbni Teymiyye şöyle demiştir Bu adam şayet cariyesini satarsa zinaya düşmekten korkuyor, o halde bu kimsenin cariyesini satmaması gerekir. Cariyeyi satması bu kişiye zarar verir… Şeyhin sözlerinden anlaşılanlar şunlardır Bu kişi zinaya düşmekten korkmazsa, böyle bir sorunu olmazsa annesine itaat eder ve cariyeyi satar. Zira böyle bir durumda yapması gereken şey; kendisine zarar vermez. Ne dini ve ne de dünyevi bir zarar gelmiş olur. El-Adab, 1/448 Üçüncüsü Şüphesiz bir kimse bekâr kızlarla evlenmeyi ister. Bu evlenmeyi isteyenlerin arzusudur. Dul bir kadın yerine bekâr bir kızla evlenmeyi istemeyi ister, bu sebeplerini de evlenmek isteyenler bilir. Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet ederler Dedi ki "Rasulullah zamanında bir kadınla evlendim. Rasulullah buyurdu ki"Ya Cabir evlendin mi?" Dedim ki "Evet." Buyurdu ki "Bekâr mı, dul mu?" Dedim ki "Dul." Buyurdu ki"Oynaşacağın bekâr olmaz mıydı?" Dedim ki "Benim kız kardeşlerim var. Onlarla benim arama girmesinden korktum." Buyurdu ki "Kadın, ya dini veya güzelliği için nikâhlanır. Sen dindar olanı seç. Böyle yapmazsan iki elin fakirleşir." Buhari, 5247. Müslim, 715 Bu hadis göstermektedir ki kişiler bekâr kızlarla evlenmek ister, duldan önce bekârları tercih eder. Ayrıca hadis bazen bir dul kadının diğer kadınlardan daha efdal olduğunu gösterir. Bazı durumlarda dul kadın, bekâr kadınlardan daha önce tercih edilir. Bu durumları şöyle zikrediliriz -Cabir’in zikretmiş olduğu sebep gibi bir baba vefat etmiş, geride kız çocukları bırakmış, bu kızlara bakılması ve ilgilenilmesi gerekiyor olabilir. Böyle bir durumda elbette dul bir kadının tercih edilmesi peygamber efendimizin sözlerinde de görüldüğü gibi buna muvafakat etmiştir. -Dul bir kadının nikâh masrafları ve mehri daha az ise, dul kadın fakir ve geliri az olan erkek ile evlenmeyi ve yaşamayı kabul etmişse, bu kişinin bekârla evlenmeye gücü yetmiyorsa yahut evlenince geçimini sağlayamamaktan çekiniyor ise böyle bir durumda da kişi dul ile evlenmeyi tercih edebilir. -Bir kimse güzelliğinden yahut dininden dolayı yahut dul kadına gönlü bağlanacağı herhangi bir sebepten dolayı bekâr yerine dul kadınla evlenmeyi tercih edebilir. Bu tür durumlar meşhurdur ve bilinen durumlardır... Cabir hadisi hakkında İbnü-l Iraki şöyle demiştir “Onlara bakacak ve saçlarını tarayacak bîr kadın... Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem 'in “isabet etmişsin!” buyurdu. Nitekim bu şeklinde de rivayet edilmiştir; Hadis, Cabir’in faziletini gösteren bir hadistir. Kendi nefsinin ve isteklerinin yerine kız kardeşlerinin durumunu düşünerek hareket etmiştir. İki maslahattan hangisi daha önemliyse onun öne geçirilmesi gerekir. Bunun için rasulullah Cabir’e dua etmiştir. Azim Abadi şöyle demiştir hadis Cabir hadisinde de görüldüğü gibi şayet bir kimsenin dul kadın ile evlenmesinde maslahat var ise, dul kadın ile evlenmesi müstehaptır… Soru soran kimsenin durumuna gelince Sen durumuna bakmalısın, maslahat ve menfaat nerde. Bu kadına gönlün bağlanmamış, diğer başka kadınlar senin iffetinin koruyacaksa ve annenin razı edecekse bunu öne geçirmelisin. Böylelikle muteber, şer-i şeyleri de göz önünde bulundurmuş olursun. Şayet gönlün bu kadına kapılmışsa yahut bu kadınla evlenmediğinde fitneye düşmekten korkuyorsa yahut fakir ve bekâr bir kıza bakacak durumun yok ise, bu dul kadınla da evlenmenin maliyeti daha az olacak ise bu kadınla evlen, bu şekilde iffetini muhafaza et. Annenin istediğinin tersine hareket etmende de bir sakınca olmaz. Ancak bununla beraber anneni razı etmek için gücün yetiğince gayret göster, annenin bu kadını ve bu kadınında anneni sevmesi için elinden geldiğince çalış. Bağlama Duaları By dualarEvladı Anneye Bağlamak için DuaBy dualar03 Dakika Okundu Evladı Anneye Bağlamak için Dua Evlatların anneye bağlanması, sözünden çıkmaması için okunacak dualar vardır. Her kapıyı açan dualar, annelerin temiz… Allah'ın subhanehu ve teâlâ varlık âlemindeki kanunlarında, yani sünnetullah dediğimiz yasalarda herhangi bir değişiklik olmaz. Her bir insan şu dünya hayatına hiçbir şey bilmediği halde gelir. Canlılar içerisinde ilk yılları, başka bir ifadeyle epeyce uzun bir zamanı tam bir zaaf içerisinde geçen yegâne varlık insandır. Onu sevgi ve merhametle bağırlarına basarak koruyup büyütür anne babası. İstisnaî bazı vakalar hariç, yeryüzünde gezinen her insanın buna benzer bir hikayesi vardır. Korunması, beslenmesi, bakımı ve eğitimi itibariyle canlılar içerisinde en uzun süre himayeye muhtaç olan da insandır yine. Her bir insan ilk yıllardaki zaaflarından sıyrılıp çocukluk evresini de yavaş yavaş geride bırakınca artık kendisi bir baba veya bir anne adayıdır. O zayıf, sevimli, korunmaya ve eğitilmeye muhtaç çocuk büyümüştür. Hiçbir şekilde kesintiye uğramayan sünnetullah işlemeye devam eder. Dünkü minik çocuk artık büyümüş, evlenmiş ve çocuk babası veya annesi olmaya hazırlanıyordur. O da artık aile sahibidir. Bir koyun sağımı süresi gibi hızla geçip giden ve ardında kişi için lehte yahut aleyhte birçok hüccet/delil bırakan yılların sanki hiç yaşanmamışçasına hemencecik geçiverdiğini fark ettiğinde artık pir-i fani bir ihtiyardır. İşte bu, Âdem'den aleyhisselam beri kesintisiz olarak devam edegelen sünnetullahtır. Allah subhanehu ve teâlâ şöyle buyurmaktadır "Sizi güçsüz yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından kuvvet veren ve sonra kuvvetin ardından güçsüzlük ve ihtiyarlık veren, Allah'tır. O, dilediğini yaratır. O, hakkıyla bilendir, üstün kudret sahibidir." [1] Bir çok müfessir bu ayet-i kerimede insanın doğum ve gelişim evrelerinin söz konusu edildiğini belirtmektedir. Ömrün bereketli ve rızkın bol olması, sağlığın korunması, ölümden sonra iyilikle anılmak, hayırlı bir nesil, Allah'a ibadette başarılı olmak, zamanın kıymetini bilmek, mutluluk ve sevinci hissetmek… Tüm bunlar, ana-baba hukukuna riayet ve sıla-i rahim ile gerçekleşir, biiznillah. Rızkın artmasından maksat, takdir edilmiş olan rızkın artması yahut bereketlenmesidir. Ömrün artması da, ya hakiki manada ömrün uzaması ya da ömrün bereketli bir şekilde geçmesidir. Abdullah b. Amr b. As radıyallahu anh şöyle demiştir "Bir adam Rasûlullah'ın yanına gelerek __ Ben Allah'tan ecir isteyerek hicret ve cihat etmek üzere sana biat ediyorum, dedi. Rasûlullah şöyle buyurdu __ Annen ve babandan sağ olan var mıdır? Adam __ Her ikisi de sağdır, dedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu __ "Böyle iken sen Allah'tan ecir mi istiyorsun?" Adam __ Evet, deyince Rasûlullah şöyle buyurdu __ Öyleyse sen annenin ve babanın yanına dön ve onlara hizmet etmeye onlarla güzel sohbet etmeye devam et!" [2] Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem anne babaya iyilik etmeyi, vaktinde kılınan namazdan sonra Allah'a subhanehu ve teâlâ en çok sevimli olan amel olarak tarif etmiştir. Abdullah İbni Mesud'dan radıyallahu anh rivayet edildiğine göre "Ben Rasûlullah'a 'Amellerin hangisi Allah'a daha sevimlidir?' diye sordum. __ Vaktinde kılınan namaz, dedi. Ben __ Sonra hangisidir? dedim. __ Sonra, ana-babaya iyi davranmaktır, dedi. Ben __ Sonra hangisidir? dedim. __ Sonra Allah yolunda cihat etmektir, dedi." [3] Allah subhanehu ve teâlâ şöyle buyurmaktadır "Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine 'Of!' bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel ve tatlı söz söyle. Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve 'Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara öyle rahmet et!' diye dua et." [4] Bu ayetlerde anne ve babası yaşlanan ve acze düşen Müslümanlara anne-baba hukuku ve onlara karşı edebe dair sadra şifa öğütlerde bulunulmaktadır. Öncelikle anne babaya merhametle muamele etmeyi öğütlüyor ayet. Zira anne-baban, sen küçükken sana büyük bir şefkat ve merhametle muamele etmişlerdi. Anne babana tevazu göster ve her daim onların emirlerine amade olduğunu hissettir. Ebu't Tufeyl radıyallahu anh şöyle anlatıyor "Ci'rane denilen bölgede Rasûlullah'ı et taksim ederken gördüm. O zaman ben çocuktum ve devenin kesilen bir parçasını taşıyordum. Bu sırada Rasûlullah'ın yanına bir hanım geldi. Rasûlullah onun oturması için hırkasını yere serdi. Ben __ Bu kadın kimdir, diye sordum __ Bu, Peygamberin sütannesidir, denildi.[5] Anne ve babaya hayır dua etmek de anne babaya iyilik yapan hayırlı evladın bir özelliğidir. Anne babaya dua etmeye onların sağlığında olduğu gibi vefatlarından sonra da devam edilmelidir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de müminlere şu şekilde dua etmeleri öğretilmiş ve öğütlenmiştir "Ey Rabbimiz! kıyamette hesap için ayağa kalkılacağı gün beni, ana babamı ve müminleri bağışla" [6] Useyd b. Ali b. Ubeyd, Ebu Useyd'in insanlara şöyle konuştuğunu nakletmiştir "Rasûlullah'ın yanındaydık. Bir adam dedi ki __ Ey Allah'ın Rasûlü, anam babam öldükten sonra, onlar adına yapabileceğim herhangi bir iyilik var mı?' Rasûlullah şöyle buyurdu __ Evet, var Onlara hayır dua etmek ve onlar için bağışlanma dilemek." [7] Anne ve babana güzel ve tatlı söz söyle. Anne babaya saygı ve alçakgönüllülüğü ifade eden edep ve nezaket ihtiva eden hoş sözlerle hitap et. Bu hususta Muvahhidlerin önderi İbrahim'in aleyhisselam put yontucusu olan babası Azer'e hitap ederken nezaket ve şefkat göstermesi sana örnek olarak yeter. "Babacığım! Allah tarafından sana azap dokunup da şeytanın yakını olmandan korkuyorum." [8] Anne babanı azarlama! Annen veya baban seninle konuşurken "Ya, bir sus ya! Sen ne biliyorsun ki! Tamam tamam, anladık! vs." gibi cahillere özgü kalp kırıcı, üzücü ve bizzat kendi öz nefsini küçültücü boş laflar etmekten sakın. Çünkü bu şekilde konuşmak Müslüman kişinin mürüvvetini ortadan kaldırır. Ne kadar garip bir şeydir ki nice insan, hiç tanımadığı ve tevhid ehli olup olmadığı bilinmeyen başka kimselere karşı nezaketin âlâsını sergilerken annesine veya babasına karşı edep ve güzel ahlâk sınırlarını zorlayan yakışıksız söz ve davranışlar sergileme cüretini sergileyebilmektedir. Bilinmelidir ki İslam da güzel ahlâk akide kadar önemli, değerli ve zaruridir. Nitekim Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem henüz davetin başlarında şöyle buyurmuştur "Ben güzel ahlâkı tamamlamak/mükemmelleştirmek için gönderildim." [9] Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem insanlar arasında güzel ve olgun ahlâkıyla tanınırdı. Mükemmel ahlâkın Rasûlullah'ın sallallahu aleyhi ve sellem davetinde ona büyük bir kolaylık ve fayda sağladığını görüyoruz. Davetçi kimliği olan Müslümanların da bu anlamda üstün ahlâk sahibi olması gerekir. Ahlâkın güzelliği İslam davetçisine, meşakkatli olan İslami tebliğ yolunda büyük yararlar sağlayacaktır. Bu husus anne baba hukuku açısından değerlendirildiğinde çok daha büyük bir ehemmiyet ve öncelik arz etmektedir. "İyi biliniz ki sizin en hayırlı olanınız, en güzel ahlâka sahip olanınızdır." [10] Anne ve babana sakın 'Öf!' bile deme.[11] Ayette geçen bu ifadeden maksat zaman zaman ortaya çıkması muhtemel kızgınlık ve hoşnutsuzluğu anne baba huzurunda açığa vurmamaktır. Kişinin kızgınlığını ve hoşnutsuzluğunu anne babasına duyuracak mırıltı, mırın kırın etmek veya homurdanmak da aynı mahiyettedir. Allah'a Masiyette Hiçbir Mahluka İtaat Yoktur "Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. İşte bunun için önce bana, sonra da ana-babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak banadır. Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi körü körüne bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber veririm." [12] İbni Kesir rahimehullah yukarıdaki ayetin açıklamasını yaparken ashaptan Sad bin Ebi Vakkas'dan şu hadiseyi de nakleder "Doğrusu ben anneme karşı hürmetkar ve hayırlı birisiydim ve onun bir dediğini iki etmezdim. İslam'ı kabul edince annem bana __ Oğlum, senin icat ettiğin bu yeni din de nedir? Yemin ederim ki, sen bu dini terk edinceye kadar hiçbir şey yiyip içmeyeceğim! dedi. Ben kendisine __ Anne ne olursa olsun böyle yapma! Muhakkak ki ben hiçbir şey için dinimi terk etmem.' cevabını verdim. Annem bir gün bir gece hiçbir şey yemedi. Bitkin bir hale geldi. Ertesi gün yine hiçbir şey yemedi ve meşakkati iyice arttı. Bu halini görünce yanına gidip __ Anne sen bilirsin! Allah'a yemin ederim ki, senin yüz canın olsa ve bu canlar teker teker senden çıksa, ben yine de dinimi terk etmem. Artık sen bilirsin, ister ye, istemesen yeme. dedim. Annem benim kararlı tavrımı görünce yemek yemeye başladı. Bu hadise üzerine "Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi körü körüne bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme..." [13] ayeti nazil oldu.[14] Hiçbir Müslüman, günah işlemek veya farzlardan birisini terk etmek hususunda anne-babasına itaat edemez. Anne-babaya itaat ancak mübah olan işlerde geçerlidir. Anne-baba dahi olsa Allah'a şirk koşma yahut haramları işleme konusunda hiç kimseye itaat edilmez. Anne-babaya itaat kesin olarak İslami sınırlar içerisinde mümkündür. Haram işleme veya farzları terk etme konusunda hiçbir güce itaat edilmez. Bu konuyla ilgili uyulması gereken çizgiyi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem net bir şekilde ortaya koymuştur "Allah'a isyan hususunda, hiçbir mahluka itaat yoktur." Ebu Bekir radıyallahu anh hilafet makamına biatla geçer geçmez ilk hutbesinde itaatin sınırını beyan etmiştir "Ben Allah'a itaat ettiğim müddetçe bana itaat edin. Şayet Allah'a isyan edersem, bana itaat etmeniz farz değildir." Hiç şüphesiz şu dünya hayatındaki yalansız, yapmacıksız, maskesiz ve üstün hakikatlerden birisi de anne babaların evlatlarına karşı meccanen/karşılıksız ve içtenlikli olarak gösterdikleri sevgi ve şefkattir. İnsanlar arasındaki münasebetler itibariyle hayattaki en yüksek hukuk her bir evladın, anne ve babasının ilgi, sevgi ve şefkatine mukabil hakları olan itaat, iyilik ve hürmettir. Ana-Babaya İsyan Ve Sıla-i Rahmi Terk Etmenin Haramlığı "Demek ki sizler iş başına gelecek olursanız, yeryüzünde fesat çıkaracak ve akrabalık bağlarını koparıp keseceksiniz, öyle mi? İşte böyleleri, Allah'ın kendilerini lanetlediği, sağırlaştırdığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir." [15] Bu ayet, İslam'da akrabalık münasebetlerinin koparılıp kesilmesinin haram olduğunu kesin olarak ortaya koymaktadır. Kur'an-ı Kerim'in değişik yerlerinde akrabalarla iyi ilişkiler kurulması öğütlenip teşvik edilmiş ve büyük sevaplardan sayılmıştır. Ayetten anlaşılan manalardan biri şudur Eğer sizler, güzel ahlâkın da menbaı olan tevhid ve sünnet nizamından yüz çevirerek münafıklık ederek dini müdafaa etmekte yılgınlık gösterir ve şu mükemmel yeryüzü düzenini kuran İslam için vaktinizden, malınızdan ve canınızdan fedakârlık yapmaktan usanırsanız ulaşacağınız netice; yüzyıllardır birbirinizin boynunu vurduğunuz, kendi çocuklarınızı bile itikaden, ruhen, zihnen ve ahlâken diri diri gömdüğünüz ve Allah'ın arzında zulüm ve fesadı yaydığınız o cahiliye sistemine dönmekten başka ne olabilir? Bu ayetin bir başka açıklaması da şöyledir Tıpkı bugün olduğu gibi sizler böyle hareket edip yaşadığınız müddetçe, iman ettiğinizi iddia ettiğiniz Tevhid dinine karşı içinizde hiçbir samimiyet ve vefakârlık yoksa ve siyasî aşiret formuna dönüştürülmüş olan cemaatlerinize, tarikatlarınıza veya partilerinize değil bu din uğruna hiçbir fedakârlığa hazır değilseniz ve böyle bir ahlâki anlayış içerisinde olduğunuz halde Allah subhanehu ve teâlâ size dünyada hakimiyet/güç verip yetki/otorite sahibi kıldığında; sizlerden akrabalık bağını kesip koparmak, zulüm ve fesadı yaygınlaştırmak ve kardeş kanına girmekten başka bir şey yapmanız beklenmez. "İşte böyleleri, Allah'ın kendilerini lanetlediği.." yani rahmetinden kovup uzaklaştırdığı ve hakka karşı "…sağırlaştırdığı…" ve hayırdan yana kalplerini "…ve gözlerini kör ettiği kimselerdir." Şüphesiz ki yüce Allah'ın tevhidden sonraki en faziletli hakkı namazdır. Kul haklarının en faziletlisi de ana baba hakkıdır. Fedakârlıkların en faziletlisi cihaddır. Zira cihad; hem Allah'ın hakkını hem de kul hakkını koruyacak en etkin vasıtadır. Ana babaya iyi davranmanın namaz ve cihadla zikredilmesi, bu amelin İslam'daki değerini ve önemini gösterir. "Anne babasından birisinin veya her ikisinin ihtiyarlığına yetişip de cennete giremeyen adamın burnu yerde sürünsün, burnu yerde sürünsün, burnu yerde sürünsün…" [16] Anne babanın orta yaşlı-genç olması kişiyi onlara karşı 'İyi davranılmasa da olur…' gibi bir yanılgıya sürüklememelidir. Konunun başlarında zikrettiğimiz hadis-i şerifte anne babanın ihtiyarlık hallerinden bahsedilmesi, daha çok itina, hürmet ve ehemmiyet gösterilmesi gereğinden dolayıdır. Çünkü o zaman anne babanın ihtiyaçları daha da artmış olur. Anne babanın ömrünün hangi devrinde olursa olsun, onlara karşı asi olmak, mümin kişiyi Allah'ın subhanehu ve teâlâ rahmetinden kovulmaya ve cehenneme atılmaya müstahak kılar. Kur'an-ı Kerim, ana-baba hukukuna riayetsizlikten ve sıla-i rahmi terk etmekten kesin ve ısrarlı bir surette sakındırır. "Ey insanlar! Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten sakının." [17] Bilindiği üzere günahlar kötü neticelerine göre dereke derekedir. Anne ve babaya asi olmak ve akrabalık bağlarını kesip koparmak da bu çerçevede tasnif edilmiştir. Ebu Bekre Nufey b. El-Haris radıyallahu anh şöyle demiştir "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem üç defa __ Beni iyi dinleyin! Size büyük günahların en büyüklerini haber vereyim mi? dedi. Biz de __ Evet ey Allah'ın Rasûlü, deyince, şöyle buyurdu __ Allah'a şirk koşmak ve anne babaya asi olmak. Rasûlullah yaslandığı yerden doğruldu ve __ İyi bilin ki, yalan söylemek ve yalancı şahitlikte bulunmak bunlar da büyük günahlardandır." [18] Allah'a subhanehu ve teâlâ şirk koşmak büyük bir bühtan ve iftiradır. Allah'tan subhanehu ve teâlâ başkasına boyun eğmek ve mutlak manada itaat etmektir. Sahte ilahlara tapınmak ve tağutlara kullukta bulunmaktır. Anne babaya isyan ise; iyiliği inkâr etmek , onların hakları hakkında gaflete düşmek ve insanın asaletine hakarette bulunmak demektir. Allah'dan "Allah'ın gözetilmesini emrettiği şeyleri gözeten, Rabblerinden sakınan ve kötü hesaptan korkan kimseler " [19] den olmayı niyaz edelim. Allah'a hamd, Rasûlullah'a salât ve selam olsun. [1] . 30/Rum, 54 [2] . Muslim [3] . Buhari, Muslim [4] . 17/İsra, 23-24 [5] . Buhari, Edebu'l Mufred, 1295. [6] . 14/İbrahim, 41 [7] . Taberanî, Kebir, 19/267. [8] . 19/Meryem, 45 [9] . Buhari [10] . Buhari-Muslim [11] . Bkz. 17/İsra, 23 [12] . 31/Lokman, 14-15 [13] . 31/Lokman, 15 [14] . İbn-i Kesir, Tefsiru'l Kur'an'il Azim [15] . 47/Muhammed, 22-23 [16] . Muslim [17] . 13/Ra'd, 21 [18] . Muttefekun Aleyh [19] . 12/Ra'd, 21 Bugün İtaat ruhu için dua noktaları ile ilgileneceğiz. Çoğu insan itaat etmenin Tanrı'nın bir lütfu olduğunu bilmiyor. O Şimşon, garip bir ülkeden bir kadınla evlenmemesi için nasıl içtenlikle uyarıldı. Tüm uyarılara rağmen, Samson hala bir darkafalı olan Delilah'a yerleşmeye karar hikayesi, sırf Tanrı'nın talimatlarına ve uyarılarına uymadığı için bir tehlikeyle sonuçlandı. Benzer şekilde hayatımızda da tek yapmamız gereken güven ve itaat etmek olduğu zamanlar vardır. Kral Saul'un hikayesini hesaba katalım. Samuel tarafından kendisine verilen basit talimata karşı geldi. İtaat etmek yerine itaatsizlik eyleminin kefareti olarak Tanrı'ya fedakarlık Peygamber ona kesin olarak, Rab'bin sesini reddettiğiniz ve onun talimatına uymadığınız için, Rab'bin onu Kral olarak reddettiğini söyledi. Kitabı 1 Samuel 15 22-23 RAB, yakılan sunulardan büyük zevk aldı ve kurbanRAB'bin sesine itaat etmek gibi? Hani, itaat etmek kurbandan, dinlemek koçların yağından daha iyidir. Çünkü isyan, kehanetin günahıdır ve varsayım, haksızlık ve putperestliktir. RAB'bin sözünü reddettiğiniz için, sizi kral olmaktan da reddetti. " Papaz Ikechukwu'nun Yeni Kitabı. Amazon'da şu anda mevcutBu İncil pasajından Tanrı'nın itaatsizlikten nefret ettiği sonucuna varabiliriz. Bağışlamaya gelmektense itaat etmemizi tercih ederdi. Tanrı'nın, Saul'un krallığının İsreal Kralı olarak sona erdiğini bildiren Peygamber Samuel'in sözünü onurlandırmasına dua edeceğimizi tam olarak anlayabilmemiz için, itaatsizliğin bazı olumsuz sonuçlarını hızlı bir şekilde Neden Önemlidirİtaatsizlik eylemi, Tanrı'nın kutsamasının gerçekleşmesini engelleyebilirDüşmanın Tanrı'nın kutsamasını almamızı reddetmesinin yollarından biri itaatsizlik eylemidir. Tanrı'nın Şimşon'un yaşamındaki amacı, onun için Tanrı'nın halkının bir teslimatı olmasıydı. Ancak Şimşon, yabancı bir ülkeden evlenerek Tanrı'ya itaatsizlik ettiğinde, düşmanı ile birlikte öldü ve Tanrı'nın yaşamının amacı yerine İsreal'in çocukları kırk yıl boyunca çölde yolculuk ettiler çünkü Tanrı'nın talimatına uymayı reddettiler. Tanrı'nın planı onlar için kırk gün yolculuk etmekti. İtaatsizlikleri, Tanrı'nın yaşamları için verdiği vaadin tezahürünü kutsamasının kilidini açarDaha önce de belirtildiği gibi, bazen tek yapmamız gereken Tanrı'ya güvenmek ve itaat etmektir ve her şey yerine oturacaktır. Samuel Peygamber, Eli'nin oğullarından biri gibi hayatına son verirdi, ancak itaat etmesi Tanrı'nın ruhunu ona getirdi. Samuel, bir tatmin çocuğuydu. Hannah, Samuel'i tapınakta Tanrı'ya hizmet ettireceğine dair Tanrı'ya söz Tanrı'nın talimatlarına itaatsizlik etmeyi ve hayatını Eli'nin oğulları gibi dolu dolu yaşamayı seçebilirdi. Ancak, tüm kalbiyle Tanrı'ya hizmet etmeyi seçti ve Tanrı onu İsreal halkı için büyük bir peygamber itaat ederiz çünkü bu bizim görevimizdirBiz kurtarılmışların neslimiz. Karanlığın içinden İsa Mesih'in muhteşem ışığına çağrılanlar. Bizi kral ve rahip yapmak için oğlunun kıymetli kanıyla bizi kurtaran kişiye itaat etmek, güvenmek ve hizmet etmek bizim yazı, Mesih'in bizi özgür kıldığının Özgürlük için olduğunu söylüyor, bu yüzden, bir daha günahın kölesi olmayabilmemiz için sağlam duralım. Tanrı'ya itaat etmek görevimizdir, böylece bir daha şeytanın kurbanı NoktalarıYüce İsa, lütfunuz için teşekkür ederim. Bize verdiğiniz kutsal ruhun armağanı için sizi büyülüyorum. Sizi tanımamız ve size hizmet etmemiz için bize verdiğiniz lütfu size büyülüyorum. Tanrım, ismin İsa adına Lord, kutsal yazı bana itaatin fedakarlıktan daha iyi olduğunu ve dinlemenin koç yağından daha iyi olduğunu anlamamı sağladı. Baba, İsa adına talimatlarına her zaman itaat etmem için bana ruh vermen için dua İsa, ruhun senin isteğine boyun eğmesi için dua ediyorum. Talimatlarınıza boyun eğmesi için dua ediyorum. Peder Lord, İsa adına bana bu lütfu vermeniz için dua ediyorum. Tanrım, beni bedenin iradesine göre yapmakla suçlayabilecek düşmanın her cazibesine karşı geliyorum. Hayatıma hakim olan her et gücüne karşı geliyorum. İsa adına kutsal hayaletin ateşiyle onu yok ediyorum. Tanrım, uyarılarınızı ve talimatlarınızı çok zor bir şey olarak görmemek için dua ediyorum. İnsanın yüzüne aptalca gelse bile talimatlarını sıkı bir şekilde yerine getirme cesaretini bana ver. Kutsal yazı, insana bir yolun doğru göründüğünü söylüyor ama sonun yıkım olduğunu. Tanrım, ruhumu şeytana kaybetmek istemiyorum. Kurtuluşumu düşmanın aldatmacasına kaptırmayı reddediyorum. Yolunuza sağlam durmam için bana lütuf vermeniz için dua ediyorum. İsa adına ikinci gelişinize kadar lütuf için dua merhametinizle, sözünüze itaatsizlik eylemim tarafından engellenen her nimeti açmanız için dua ediyorum. Lütfunuzla İsa adına tüm kutsamaları serbest bırakmanız için dua ediyorum. Düşmanın her kötü manipülasyonuna, hayatım için nimetinizi kaçırmam için geliyorum. İsa adına iradenize ve amacınıza tevazu ruhu için dua gücüne karşı geliyorum çıplaklık hayatımda. İsa adına her tür kısırlık yok edilir. Evladı anneye bağlamak için dua özellikle de evlatlarının kendilerine düşkün olmasını isteyen pek çok anne tarafından araştırılıyor. Bunun için annelerin ya da anne adaylarının edebilecekleri çeşitli dua önerileri bulunuyor. Bu dualar ile birlikte evlatlarının kendilerine bağlı olmasını Allah’tan isteme fırsatı elde ediyorlar. Özellikle de dua ederek hayırlı bir evlat yetiştirdikleri zaman ve Allah’a tevekkül ettikleri zaman evlatlarının kendilerine son derecede bağlı olmasını sağlayabiliyorlar. Evladı Anneye Bağlamak İçin Dua Anneler evlatlarının kendilerine bağlı olması için genellikle ne tür dualar edebileceklerini araştırıyorlar. Bu dua evlat dışında insanların sevdikleri kişileri kendilerine bağlamaları için de okunuyor. Özellikle de bunu yapan kişilerin öncelikli olarak duaya inanmaları gerekiyor. Çok kuvvetli bir dua olmasının yanı sıra inanmak da tesir etmesi adına oldukça önem taşıyor. Bunun için gerekli olan adımların eksiksiz bir biçimde tamamlanması gerekiyor. Bu adımlar ise şu şekilde sıralanıyor; Cuma gecesi kalkmak Abdest almak Kıbleye dönmek Duha suresini okumak Eve bağlamak istenilen kişinin üzerine değmiş elbisesini tutmak Erbaini idrissiyede geçen İsmi şerifi okumak Bunu Cuma gecesi sonrasında her sabah ve akşam tekrarlamak Tüm bu adımları eksiksiz bir biçimde yerine getiren kişilerin özellikle de duanın tesir edeceğine inanmaları gerekiyor. Bunu inanarak yapan kişiler genel olarak dualarının kabul olduğunu dile getiriyorlar. Sevdikleri insanlar için isteyen herkes bu duayı okuyabiliyor. Öte yandan özellikle de evden uzak olan erkek çocuğu eve bağlamak için dua diye aratıldığı zaman en çok bu dua karşımıza çıkıyor. Böylelikle de anneler evlatlarının kendilerine daha yakın ve daha bağlı hale gelmesini sağlama imkanını elde ediyorlar. Huysuz Evlat İçin Hangi Dua Okunur? Huysuz evlat için dua özellikle de evlatları ile baş etmek konusunda sorun yaşayan pek çok anne tarafından araştırılıyor. İster kız isterse de erkek olsun fark etmeksizin bu dua son derecede etki gösteriyor. Anneler huzursuz olan evlatlarının daha huzurlu ve sakin olabilmelerini sağlamak adına bu duayı istedikleri her an okuma imkanına da sahip oluyorlar. Böylelikle de duayı gerçekten de inanarak okudukları zaman genel anlamda etkisini ciddi anlamda görme imkanını da elde ediyorlar. Evladı eve bağlamak için dua kadar evlatların daha huzurlu olmalarını sağlamak adın okunan dua da pek çok kişi tarafından araştırılmaya devam ediliyor. Bunun için annelerin öncelikle gerekli olan ismi çekmeleri gerekiyor. Anneler gerekli duayı yaptıkları zaman genel anlamda çocuklarının huylarının çok daha iyiye gittiğini de görüyorlar. Bunun için uygulamaları gereken adımlar ise şu şekilde sıralanıyor; Boş bir kap içerisine su doldurmak 7 kez Ya Mukit ismini okuyarak kap içerisindeki suya üflemek Kap içerisinde yer alan suyu çocuğa içirmek Tüm bu adımları eksiksiz bir biçimde yerine getiren anneler, çocuklarının huylarının çok daha iyi hale gelmesini sağlıyorlar. Gerekli olan duanın okunması ve suyun sorunsuz bir biçimde çocuğa içirilmesi durumunda Allah’ın izni ile bu evlatların huylarında hızlı şekilde ciddi bir güzelleşme meydana geliyor. Evlada Nasıl Dua Edilir? Evlada dua etmek hem anneler hem de babalar için oldukça kıymetli bir hal alıyor. Neredeyse tüm anne ve babalar evlatlarının son derecede hayırlı olmalarını ve iyi yerlere gelmelerini isteyerek mücadele ediyorlar. Evlat için en çok da anne ve babaların duaları kabul oluyor. Bu nedenle de evlatlarının hayırlı insanlar olmasını ve güzel yerlere gelerek iyi işler yapmasını isteyen anne ve babaların çocukları için dua etmeyi de ihmal etmemeleri gerekiyor. Anne ve babanın çocuktan razı olması Allah katında ciddi anlamda önem taşıyor. Bunun için de anne ve babaların çocukları için olabildiğince güzel şeyler düşünmeleri gerekiyor. Eğer bir anne ve baba çocuklarından razı olmaz ise bu evlatların hayatlarında ciddi anlamda sıkıntılar meydana geliyor. Ancak anne ve baba çocuklarından razı oldukları zaman ve onlar için dua ettikleri zaman evlatların işleri ve güçleri genel anlamda rast gidiyor. Evlatlar dışında aileyi birbirine bağlayan dua da pek çok kişi tarafından araştırılan konular arasına yer alıyor. Özellikle de kadınlar hem çocukları hem de eşleri ile dağılmaz bir aile kurmak adına ellerinden gelenleri fazlası ile yapıyorlar. Ellerinden gelenleri yapmalarının yanı sıra dua ederek Allah’a tevekkül edilmesi de işlerin her zaman için çok daha iyi bir şekilde ilerlemesini sağlıyor. Bu nedenlerden dolayı da dua etmek ciddi anlamda önem taşıyor. Hayırlı Evlat İçin Hangi Surenin Okunması Gerekir? Hayırlı evlat için sure araştıran kişiler de hangi sureyi kaç kez okumaları gerektiğinin konusunu merak ediyorlar. Anne olan kişiler ya da anne adayı olan kadınlar özellikle de kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim içerisinde yer alan sureler ile birlikte bunu Allah’tan en iyi şekilde isteyebiliyorlar. Böylelikle de gerekli olan sureyi de okumalarının ardından duaların tesirleri çok daha hızlı ve kolay bir biçimde gerçekleşiyor. Evlatlarının hayırlı olmasını herkes istiyor. Bunun için de evlatlar için sure pek çok kişi tarafından araştırılan konular arasında yer alıyor. Evlatlarının kendilerine bağlı ve hayırlı olmasını isteyen kişilerin de Meryem suresini okumaları oldukça etki gösteriyor. Bunun için de şu adımların uygulanması gerekiyor; 41 adet hurma almak Meryem suresini okuyarak hurmaların üzerine üflemek Hamilelik ya da emzirme döneminde olan anne adayları için hurmaları yemek Dünyaya gelen çocuklar için hurmaları yedirmek Evladı Anneye Bağlamak İçin Dua Bu adımların inanarak yerine getirilmesi durumunda Allah’ın izni ile dualar en etkili biçimde kabul oluyor. Böylelikle de anneler evlatlarının hem kendilerine bağlı hem de hayırlı olmalarını sağlayabiliyorlar. Anne ve Oğul Arasındaki Sevgiyi Artıran Dua Anne ve oğul arasındaki sevgi için dua etmek isteyen kişiler de evlatlarının hayırlı olması için hangi duayı okuyacaklar ise bu duaları okuyabiliyorlar. Evlatların cinsiyetleri ister kız olsun isterse de erkek olsun hayırlı olmaları adına dualarda herhangi bir değişiklik meydana gelmiyor. Özellikle de Meryem suresinin okunması ardından dua edilmesi durumunda dualar çok daha etkili hale geliyor. Ancak anneler oğulları ile aralarındaki sevgi bağını artırmak istedikleri zaman öncelikli olarak dikkat etmeleri gereken bir durum oluyor. Bu durum da kesinlikle inanmak olarak karşımıza çıkıyor. Eğer insanlar gerçekten de kalpten inanarak bu duaları ederler ise duaları en etkili biçimde kabul oluyor. Böylelikle de aile içerisinde her şey tam da istendiği gibi olmaya devam ediyor. İlginizi Çekebilir Para Yağdıran Dua Denenmiş Anne Kızın Arasını Düzeltmek İçin Dua Anne kızın arasını düzeltmek için dua özellikle de annesi ile ya da kızı ile arası açık olan kişiler tarafından araştırılan konular arasında yer alıyor. Eğer anneler bir sebepten dolayı kızları ile sorun yaşamışlar ise Allah’a dua etmeleri gerekiyor. Özellikle de evladı kendine bağlayan duayı okudukları zaman ve buna en önemlisi de inandıkları zaman kızları ile aralarındaki sorunun en kısa süre içerisinde çözülmesini sağlıyorlar. Böylelikle de ortada herhangi bir şekilde küslük ya da tartışma kalmıyor.

evladin anneye itaat etmesi icin dua