eşim bosanma davası açtı ben bosanmak istemiyorum

Ankara’da bir kişi internette gördüğü cinsel içerikli videodaki kadının, eşi olduğu iddiasıyla boşanma davası açtı. Videodaki kadın olmadığı halde kendisine şiddet uyguladığını öne sürdüğü eşi hakkında 2 kez uzaklaştırma kararı aldıran kadın, karşı boşanma ve tazminat davası açtı. 3 çocuk annesi Ş.K., “Bir an önce boşanmak istiyorum. Misafir 25 Ekim 2020 Pazar 18:40 Bende bosanma asamasindayim cok mutsuzum yorgun ve bitkin hem bosanmak istiyorum hemde istemiyorum 4cocuk annesiyim olmek bile istiyorum aldatildim defalarca hala iyi olmasini istiyorum yuvami bozmak istemiyorum cok karisigim Allah yardimcimiz olsun Yok böyle boşanma davası. 'Eşim bana eskort ayarladı' Kadın kocasını patronuyla aldattı! Yok böyle boşanma davası. . 'Eşim bana eskort ayarladı' evet yanlış okumadınız Eşimeylül 2009 da bana boşanma davası açtı.davayı önce hakaret ve şiddetten açtı.hakaret ve şiddet kesinlikle yok.daha sonra diğer kişinin boşanma davasını ve sürülmemi gösterdi.bu arada eylül 2008 den beri eşim ve iki çocuğumla aynı evde beraber yaşıyoruz. boşanma bu anlattıklarıma göre gerçekleşir mi İkinci kez aynı eşiyle evlenen kadın yine boşanma davası açtı. İlk boşanmanın ardından kocasının değiştiğini düşünerek ikinci bir şans verdiğini söyleyen kadın bu kez 100 Rencontre Ligue 1 Ce Week End. Türk Hukuk Sisteminde boşanma nedenleri gerek Türk Medeni Kanunda sayılanlar gerekse de uygulamada içtihatlar ile şekillendirilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen boşanma nedenleri şu şekilde sınıflandırılmıştır Özel Boşanma Nedenleri Genel Boşanma Nedenleri İki ana başlıkta toparlanmış boşanma nedenlerinden özel boşanma nedenleri Türk Medeni Kanunu’nun 161. Maddesi ve devamında sıralanan nedenlerdir. Nitekim bunlar zina nedeniyle boşanma; hayata kast, pek kötü davranış veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma, terk nedeniyle boşanma ve akıl hastalığı nedeniyle boşanmadır. Bunlar özel boşanma nedenleri olarak sıralanmıştır. *Boşanma nedeninin üzerine tıklayarak o boşanma nedenlerine ilişkin açıklamalarımıza bakabilirsiniz Genel boşanma nedenleri ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması, anlaşmalı boşanma ve fiili ayrılık nedeniyle boşanma olarak üç ana başlıkta incelenebilir. *Anlaşmalı boşanma davası ve anlaşmalı boşanma protokolüne ilişkin detayları açıklamalarımız buradan öğrenebilirsiniz. Bugün Türk Hukuk Sisteminde boşanma davaları ya anlaşmalı boşanma olarak sonuçlanmakta ya da çekişmeli boşanma davasına gidilerek evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanmaktadır. Nitekim davalarda özel boşanma nedenlerinin seçilmesi hem boşanma avukatları için sıkıntı çekmekte, hem de af olgusu karşısında davaların kaybedilmesine neden olmaktadır. Bu nedenle ortada özel boşanma nedenlerinin birinin var olması halinde dahi birçok boşanma avukatı genel boşanma nedeni olan evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanmaktadır. Biz de evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanılabilecek boşanma nedenlerinden kısa kısa bahsetme arzusundayız BOŞANMA NEDENLERİ NELERDİR ? Karı/Koca ile Alay Etmek, Dalga Geçmek Evlilik birliği içerisinde eşlerin birbiriyle alay etmesi dalga geçmesi boşanma nedeni olarak kabul edilmektedir. Nitekim eşler, birbirlerinin görüntüleriyle dalga geçebilir, eşin kilolarıyla alay edebilir. Yine bununla birlikte eşlerden birisinin kulaklarıyla burnuyla dalga geçmek de bu kategoride sayılıp boşanma nedeni teşkil eder. Karı/Koca’yı Aşağılamak – Küçümsemek – Küçük Düşürmek Evlilik birliği içerisinde eşlerin birbirini aşağılaması da boşanma nedeni kabul edilir. Eşlerin birbirini aşağılaması birçok farklı nedene dayanabilir. Nitekim eşler birbirlerini ekonomik nedene, cinsel nedenle veya fizyolojik nedenlere dayalı olarak aşağılayabilir. Yine duygusal ve sosyal nedenlere dayalı olarak da karı/koca aşağılanabilir. Bir eşin diğer eşin ekonomik durumunu küçümseyerek aşağılama boyutunda tepki vermesi, eşine fiziksel olarak incitici ifadelerde bulunulması, cinsel olarak eşini aşağılaması, eşin duygusal yönden yıpratılarak aşağılanması ve sosyal bir ortamda eşin aşağılanması bunlara örnek olarak gösterilebilir. Eşin küçümsenmesi ve bir ortamda küçük düşürülmesi de boşanma nedeni olarak kabul edilmektedir. Eşlerin Birbirini Beğenmemesi, Eşin Karısını/Kocasını Çirkin Bulması Evlilik birliği içerisinde bir eşin diğer eşi çirkin bulması da boşanma nedeni olarak kabul edilecektir. Eşini beğenmediğini beyan eden karı veya koca, boşanmada kusurlu kabul edilir. Örneğin bir eşin karısını veya kocasını kendisine yakıştıramadığını söylemesi boşanma nedenidir. Eşin Hırsızlık Yapması Bir eşin hırsızlık yapması da küçültücü davranış olarak kabul edilir. İşbu nedenle hırsızlık olgusunun varlığı yüz kızartıcı suç kategorisinde olması nedeniyle boşanma nedeni olarak kabul edilir. Karı/Koca’ya Tükürmek Eşlerin birbirine tükürmesi de küçük düşürme sayılmakta ve Yargıtay tarafından boşanma nedeni olarak kabul edilmektedir. Karı/Koca’nın Birbirlerinin Sırlarını Açıklaması Eşlerin birbirlerinin sırlarını açıklaması da boşanma nedeni kabul edilir. Açıklanan sır, eşin ailesine ilişkin olabileceği gibi tarafların cinsel hayatlarına dair de olabilir. Eşlerin Birbirine İftira Atması, Eşlerin Birbirini Suçlaması Evlilik birliği içerisinde eşlerin birbirlerine iftira atması ve asılsız iddialarda bulunması da boşanma nedeni olarak kabul edilir. Nitekim Yargıtay bir kararında eşinin kendisini aldattığını asılsız olarak iddia eden kocayı kusurlu bulmuştur. Bununla birlikte eşlerin birbirini haksız yere suçlaması da boşanma nedeni kabul edilir. Eşlerin birbirini suçlamasına bazı örnekler vermek yerinde olur. Nitekim uygulamada da sıkça karşılaştığımız çocuğun kimden olduğu hususu önemli yer teşkil etmektedir. Sıkıntılı evliliklerde eşler, hamile kalan eşini çocuğun kendisinden olmadığını söyleyerek suçlarlar. Böyle bir durumda eşini haksız yere suçlayan koca kusurlu kabul edilir. Yine eşlerin birbirlerini hırsızlıkla suçlaması da bu kategoride değerlendirilir. Suçlama kapsamına bazı hususları da sokabiliriz. Nitekim evlendiği eşinin bakire çıkmadığını iddia etmek ve eşini bu nedenle suçlamak da boşanma nedeni kabul edilecek ve koca kusurlu sayılacaktır. Suçlamaya örnek olarak ; eşlerin birbirlerini sadakatsizlikle suçlaması, aldatmayla suçlaması, iktidarsızlıkla suçlaması gibi suçlamalar da boşanma nedeni olarak kabul edilir. Eşlerin Birbirine Hakaret Etmesi Yukarıda bahsettiğimiz eşlerin birbirini aşağılaması, küçük düşürmesi de genel olarak hakaret kapsamında sayılsa da hakaret hususuna bilahare değinmek yerinde olacaktır. Eşlerin evlilik birliği içerisinde birbirlerine hakaret etmesi ve bu hususun kanıtlanması boşanma nedeni olarak kabul edilir. Eşe hakaret birçok konuda olabilir. Bu hususta herhangi bir sınırlama yoktur. Hakaret bizzat eşe yapılabileceği gibi ortak çocuklara da yapılabilir. Keza kişinin üvey çocuğuna da hakaret etmesi boşanma nedenidir. Yine eşin ailesine ve gelenek göreneklerine hakaret etmesi de boşanma nedeni kabul edilir. Eşe Sevgisiz Duygusuz Davranmak, Duygusal Hakaret Etmek Eşler arasında sevgiye dair olumsuz cümleler de boşanma nedeni kabul edilebilmektedir. Nitekim eşin bir başkasını sevdiğini söylemesi, eşini sevmediğini söylemesi, eşini istemediğini söylemesi, eşiyle zor evlendirildiğini söylemesi, boşanıp başkasıyla evleneceğini söylemesi, evliliğinden sıkıldığını söylemesi, eşinden sıkıldığını söylemesi, eşinden uzaklaştığını eşinden soğuduğunu söylemesi, evliliği istemediğini söylemesi gibi hususlar boşanma nedeni kabul edilir ve söyleyen eşi kusurlu hale getirmektedir. Eşini Kıskanmak Bir eşin, eşini aşırı kıskanması da evlilik birliğinin sona erdirilmesine yol açabilir. Ülkemizde ahlak kuralları ve toplum yapısı gereği kocaların karılarını çok sahiplendiği ve kıskançlık nedeniyle binlerce adli vaka meydana geldiği düşünüldüğünde kıskançlığın boşanma nedeni olması anlaşılacaktır. Eşini aşırı kıskanmak ve buna dayalı olarak eşini başkalarıyla görüştürmemek, eşini önceki evliliğinden olan çocuklarıyla görüştürmemek, eşini ailesiyle görüştürmemek, eşini eşiyle dostuyla komşularıyla görüşmemek, eşini hiç kimseyle görüştürmemek, eşini telefonla görüştürmemek ve diğer teknolojik aletler vasıtasıyla görüştürmemek evlilik birliğinin sona ermesine neden olacak ve boşanma nedeni oluşturacaktır. Hal böyleyken kıskançlığı gerçekleştiren eş kusurlu sayılacaktır. Eşini Tehdit Etmek Bir eşin diğer eşini tehdit etmesi boşanma nedeni olarak kabul edilmektedir. Eşi tehditten başka eşin ailesini, çocuklarını tehdit etmek de boşanma nedeni sayılmaktadır. Eşini Kovmak Bir eşin diğer eşi ortak konuttan uzaklaştırması da boşanma nedeni kabul edilir. Nitekim bu neden karşımıza şu hallerde çıkabilir eşi eve almamak, müşterek konutun kilitlerini değiştirmek, eşi evden kovmak, çocukları evden kovmak, eşinin ailesini evden kovmak, eşin eşyalarını kapı önüne atmak gibi. Üvey Çocuğa Karşı Kötü Davranmak Bir eşin, diğer eşinin eski evliliğinden olmak çocuğuna karşı kötü davranmak, yani üvey çocuğa karşı kötü davranmak da boşanma nedeni kabul edilir. Nitekim evlilik birliğinin yükümlülüklerinden birisi de müşterek olsun olmasın çocuğa ilgi ve alaka göstermek ve babalık görevini yerine getirmektedir. Nitekim Türk Medeni Kanununda da buna ilişkin düzenleme mevcuttur. İşbu nedenle eş, üvey çocuğuna karşı kötü davranamaz. Eşin üvey çocuğuna kötü davranması boşanma nedeni olarak kabul edilir ve kötü davranan eş boşanmada kusurlu sayılacaktır. Eşin Evle İlgilenmemesi Bir eşin müşterek konut ile ilgilenmemesi, müşterek konuta nadiren uğraması, müşterek konuta bazı geceler gelmemesi, müşterek konuta geç saatlerde gelmesi gibi hususlar da boşanma nedeni olarak kabul edilir ve terki gerçekleştiren eş kusurlu sayılır. Eşin Temiz Olmaması, Eşin Pis Olması Eşin kişisel temizliğine önem vermemesi ve bu hususun evlilik birliğinde etkisi olması halinde boşanma nedeni kabul edilir. Nitekim bir evlilik birliğinde müşterek yaşamda eşlerin kişisel temizliği önem taşır. Bir eşin kendi beden temizliğine önem vermemesi boşanma nedenidir. Bununla birlikte eşi, evin temizliğine önem göstermemesi de boşanma nedeni olarak kabul edilir. Eşin Aşırı Borçlanması Evlilik birliğinde bazı boşanma nedenleri de ekonomik olmaktadır. Nitekim bunlardan birisi eşin aşırı borçlanmasıdır. Evlilik birliği içerisinde eşin aşırı borçlanarak eve haciz gelmesine neden olması, aleyhine icra takibi açılmasına yol açması, eşin sürekli kumar oynaması, eşin sürekli sayısal loto, şans topu, milli piyango gibi şans oyunları oynaması, eşin iddia oynaması, eşini borçlanmaya zorlaması, eşini kredi çekmeye zorlaması, eşinin kredi kartını izinsiz kullanması gibi nedenlerle evlilik birliğinin sona ermesine neden olmaktadır. Bu hususlar boşanma nedeni olup bu eylemleri gerçekleştiren eş boşanma davasında kusurlu sayılacaktır. Eşin Çalışmaması Evlilik birliği içerisinde eşlerin yükümlülükleri vardır. Toplumumuzda evi geçindirme ve eve katkı sağlama yükümlülüğü kocadadır. Kocanın çalışmaması ve çalışmak için bir çaba sarf etmemesi boşanma nedeni olacaktır. Bunun yanı sıra kendi eşini zorla çalıştıran koca da kusurlu sayılacak ve boşanmaya neden olacaktır. Cinsel Nedenlerle Boşanma Eşlerin yukarıda saydığımız problemleri haricinde cinsel açıdan da uzlaşmazlıkları vardır. Nitekim evlilik birliğinin devamlılığı için eşlerin cinsel açıdan da birbirlerini tatmin etmeleri gerekmektedir. İşbu nedenle eşler cinsel nedenlere dayalı olarak boşanma davaları açmaktadır. Yargıtay da bu husus için evliliğin sosyal amacının yanında cinsel arzuları giderme gayesi de vardır’ diyerek evlilikte cinselliğin önemini nitelemiştir. Eşlerin cinsel ilişki kuramaması, eşin cinsel ilişki kurma problemlerinin olması, eşin cinsel ilişkiden kaçınması, eşin doğal olmayan yollarla cinsel ilişkiye zorlanması anal ilişkiye zorlamak, eşin cinsel sapkınlıkta bulunması, eşin cinsel tacizde bulunması gibi hususlar boşanma nedeni teşkil eder ve bu eylemleri gerçekleştiren eş boşanma davasında kusurlu sayılır. Eşe Şiddet Göstermek, Eşini Dövmek Türkiye’de sıkça karşılaşılan ve kadına karşı şiddet çalışmalarında en önemli konu başlığı şiddettir. Nitekim toplumumuzda erkeklerin kadınlara karşı olan bariz şiddeti devlet tarafından da müdahale edilmediği için ne yazık ki popülerdir. Baromuz İstanbul Barosu ve Türkiye Barolar Birliğinin bu konudaki çalışmalarına rağmen yasal zeminin ve devlet isteğinin eksik olması kadına şiddetin popülerliğinin nedeni olmaktadır. İşbu nedenle kadına şiddetin her türlüsü boşanma nedenidir ve şiddeti gerçekleştiren eş kusurlu sayılır. Eşin Alkolik Olması ve Eşin Sürekli İçki İçmesi Evlilik birliği içerisinde eşlerden birisi, evlilik birliğini sarsacak kadar alkolik olup alkol kullanımı üst seviyede ise boşanmaya neden olacaktır. Böyle bir halde alkol kullanan ve çok içki tüketen eş kusurlu sayılacaktır. Yine eşin uyuşturucu kullanması da boşanma nedenidir. Boşanma Nedenleri ve Çeşitliliği Boşanma nedenleri yukarıda saydığımız nedenlerle kısıtlı değildir. Nitekim her yeni evlilik birliği, kendi içerisinde farklı bir yapı oluşturmakta eşlerin geçim sıkıntısı ve şiddetli geçimsizliği hangi konuya dayanıyor, farklılık göstermektedir. İşbu nedenle boşanma nedenlerini sınırlamayı yasa koyucu da istememiş ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma nedenlerini hakimlerin takdir hakkına, uygulamadaki içtihatlara bırakmıştır. Sonuç olarak yukarıda saydığımız boşanma nedenleri genişletilebilecektir. Boşanma hususunda Yargıtay Kararları için sorgulama ekranına buradan ulaşabilirsiniz. Boşanmak Medeni Kanun’da öngörülmüş olup bir boşanmanın gerçekleşebilmesi için öncelikle birtakım genel şartların sağlanması gerekir. Bu şartlar, taraflar arasında geçerli bir evliliğin bulunması, kanunda belirtilen boşanma nedenlerinden birinin gerçekleşmesi ve boşanmaya yönelik hâkimin yani mahkemenin vermiş olduğu bir kararın olması şeklinde sıralanabilir. Boşanma nedenleri de etkileri ve konuları bakımından çeşitli şekillerde kategorize edilmiş olup genel - özel boşanma sebepleri, nisbi takdire bağlı - mutlak boşanma sebepleri gibi çeşitli ayrımlara sahiptir. Boşanma davası anlaşmalı ya da çekişmeli olarak gerçekleşebilmektedir. Anlaşmalı Boşanma Davası Nedir? Anlaşmalı boşanma davası taraflar arasında evlilik birliğinin çekilmez hale geldiği konusunda mutabık olmaları ve boşanma konusunda velayet, mal paylaşımı, nafaka vb. hususlarda ortak bir karara vararak bu hususları aralarında düzenlendikleri davalara verilen isimdir. Bu dava türleri anlaşmalı boşanma protokolüyle yazıya dökülür ve imzalanır. Yine anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için tarafların en az bir yıl süreyle evli kalmaları gerekmektedir. Bu süreçte hazırlanan protokolün içeriği büyük önem arz eder ve bir eksiklik olması halinde hâkimin müdahalesi de mümkün kılınır. Protokoldeki bir eksikliğin, muğlaklığın ya da hatanın taraflar açısından ileride problem yaratabileceği için bu konuda uzman bir boşanma avukatından yardım almalarında fayda vardır. Anlaşmalı Boşanma Davası & Süreci Hakkında Çekişmeli Boşanma Davası Nedir? Bu dava türü ise taraflardan birinin boşanmak istemesine karşın diğer tarafın buna yanaşmaması veya yanaşmakla birlikte sonuçlarını kabul etmemesi, boşanmadaki kusurun kendisinden kaynaklanmadığından bahisle karşı boşanma davası açmasına dayanır. Çekişmeli boşanma davası, anlaşmalı boşanma davasına göre daha uzun süren meşakkatli bir süreci kapsar. Hangi Nedenlerden Boşanma Davası Açılabilir? Yukarıda da bahsettiğimiz üzere birçok sebepten ötürü boşanma davası açılabilmektedir. Evlilik birliğinin temelden sarsılması, Terk, Hayata kast, Akıl hastalığı, Haysiyetsiz yaşam sürme, Onur kırıcı davranış gibi nedenlerden dolayı boşanma davası açılabilmektedir. Bu sayılan sebeplerin içeriği daha geniş olup akla gelebilecek birçok boşanma sebebi olan davranış, bu başlıklardan birinin kapsamına girebilmektedir. Örneğin evlilik birliğinin temelden sarsılması olan genel boşanma sebebi cinsel şiddet, fiziksel şiddet, ekonomik şiddet, sosyal şiddet gibi birçok sebepten kaynaklanabilmektedir. Boşanma Davasında Kusur ve İspat Önemli Midir? Boşanma davasındaki en önemli husus boşanma nedenine sebep olan olaylara veya olgulara yönelik iddia edenin, karşı tarafın kusurlu olduğunu veya en az kendisinden daha kusurlu olduğunu ispat etmesidir. Karşı tarafın kusurlu olduğunu veya davayı açanın, karşı taraftan daha az kusurlu olduğunu ispatlaması tazminat, nafaka, hatta mal paylaşımı gibi boşanmanın sonuçlarını etkilediğinden çok önemlidir. İspata yönelik çoğu zaman aile bireyleri, yakın arkadaş çevresi hatta komşular tanık olarak dinletilebileceği gibi taraflar arasındaki yazışmalar, darp raporu gibi belgeler de kullanılabilmektedir. Boşanma Davası Hangi Mahkemelerde Açılır? Boşanma davasında görevli mahkemeler "Aile Mahkemesi" olup aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Yetkiye ilişkin ise, eşlerin son 6 altı aydır birlikte oturdukları yerde dava açılabileceği gibi eşlerden birinin son ikamet ettiği yerde de dava açılabilmektedir. Örneğin eşlerin birlikte yaşadıkları ev Ankara’da olmasına karşın eşlerden biri evi terk ederek İstanbul’da ailesinin yanına yerleştiyse, Ankara Aile Mahkemelerinde boşanma davası açılabileceği gibi İstanbul Aile Mahkemelerinde de boşanma davası açılabilecektir. Boşanma Davası Açılırken Uzaklaştırma Talep Edilebilir mi? Eşlerden birinin saldırısı, hakareti, sözlü veya yazılı tacizi gibi durumlara maruz kalarak boşanma davası açanlar, özellikle kadınlar, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu uyarınca diğer eşin kendine belirli bir mesafeden fazla yaklaşmamasına yönelik mahkemeden geçici hukuki koruma talep edilebileceği gibi kendisini iletişim cihazlarıyla dahi rahatsız etmemesi yönünde kanunda öngörülen çeşitli geçici hukuki koruma taleplerinde bulunabilirler. Bu husus ekseri çoğunlukla kadınların başına gelmesine karşın münferit de olsa bu tarz saldırı, tehdit, taciz gibi durumlarla karşılaşan boşanma sürecindeki erkekler de uzaklaştırma talebinde bulunabilirler. Boşanma Davasıyla Birlikte Nafaka İstenebilir Mi? Boşanma davasıyla birlikte aynı dava dilekçesinde nafaka isteminde de bulunulabilir. Yine şartlar mevcutsa davanın sonuçlanması beklenmeksizin mahkeme tarafından eşlerden biri lehine tedbir nafakası ödenmesine hükmedilebilir. Nafakanın da çeşitli türleri olmakla birlikte buna yönelik ilgili yazımızı inceleyebilirsiniz. Boşanma Davasıyla Birlikte Çocuğun Velayeti İstenebilir Mi? Çocuğun velayeti de aynı dava dilekçesinde boşanma davasıyla birlikte istenebilecek bir husus olup çocuğun velayetinin taraflardan birine bırakılması halinde de diğer tarafa çocukla kişisel ilişki kurma hakkı tanınabilmektedir. Yine velayete ilişkin şartlarda bir değişiklik olduğu durumda da ebeveynlerin, velayetin değiştirilmesi yönünde bir dava açması da mümkündür. Ofisimiz boşanma hukuku alanında hizmet vermekte olup boşanma avukatı olarak verdiğimiz hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi almak için tıklayınız! Yazı Sonu. Sorularınızı yorum bölümünden bize bildirerek ulaştırabilirsiniz. GERİ DÖNÜN Eşim Boşanmak İstemiyor Dava Ne Kadar Sürer ? Boşanma davaları Avrupa birliği Adalet komisyonun belirlemiş olduğu kriterlere göre davanın tahmini tamamlanma süresi 449 gün olarak belirlenmiştir. Bu sürenin bazı durumlarda aşılması ve uzaması da mümkündür. Bu süreye İstinaf ve Yargıtay yapılan itiraz süreleri 449 günlük süreye dâhil değildir. Eşlerden biri boşanmak istemezse ne olur? Eşlerden birisinin anlaşmalı boşanmadan vazgeçmesi halinde dava çekişmeli boşanmaya dönecektir. Bu durumda Boşanma davası çekişmeli olarak devam edecektir. Eşimin bana boşanma davası açtığını nasıl öğrenebilirim? Bulunduğunuz ilin adliyesine giderek hukuk tevzi bürosundan bir sorgulama yaptırmanız da mümkündür. Hakkınızda bir dava açılmış ise mutlaka size tebligat yapılacaktır Boşanma davası hangi taraf açmalı? Esasen boşanma davasında kusursuz ya da az kusurlu eşin dava açması gerekmektedir. Çünkü ancak bu şekilde bir boşanma kararı verilebilecektir. Amacınız boşanma ise boşanma davasını siz açmalısınız! “Boşanma davasını ilk açan haksızdır” şeklindeki sözler tek cümle ile safsatadan ibarettir. Boşanma davası sırasında evde kim kalır? Boşanma süreci devam ederken, kişiler yasal olarak hala evli sayılmaları sebebi ile her iki tarafta evde kalma hakkına sahiptir. Evlilik sırasında ev, ortak kazanç ile alınmışsa, mal paylaşım davası sonucu, evden gidecek kişinin hangi eş olacağı konusunda tespit yapılır. Param yok nasıl boşanma davası açabilirim? Param Yok Nasıl Dava Açacağım? diyorsanız yani Mahkeme harç ve masraflarını ödeme gücünüz yok ise Adli Yardımdan faydalanabilirsiniz. HMK’nın 334-340 maddeleri arasında düzenlenen yasa hükmüne göre dava harç ve masraflarını ödeme gücünüz yok ise ilgili kanun sizi bu masraflardan muaf kılıyor. Boşanma davası açıldığını nasıl öğrenebilirim? Taraflar açtıkları ve haklarında açılan tüm davaları artık e-devlet aracılığı ile sorgulayabilmektedirler. Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulan bu platform taraflara adliyeye gitmeden haklarında açılan davaları görme olasılığı vermektedir. Boşanma davasını kimin önce açtıgı önemli mi? Boşanma davasını kimin açtığı önemli değildir. Eşlerden herhangi biri boşanma sebeplerinden birinin gerçekleştiği gerekçesiyle gerekli harç ve dava masraflarını ödemek suretiyle davayı açabilecektir. Burada önemli olan açan tarafın iddialarını ispatlamasıdır. Eşim Boşanmak İstemiyor Dava Ne Kadar Sürer ? Boşanma davası günü ne zaman belli olur? 14 günlük cevap süresi, sürenin son gününün hafta sonuna gelmesi durumunda ilk iş gününe kadar uzatılır. Bunun dışında herhangi bir esneme yapılmaz. Tebligata dilekçe ile cevap vermeyen davalı, mahkeme nezdinde kusurlu duruma düşer. Boşanma davası tebligat adresi, davacının mahkemeye verdiği adrestir. Boşanmada kadın evi terk ederse nafaka alabilir mi? Kadın evi terk ederse nafaka alabilir mi ? Yine sebepsiz yere evi terk eden kadın da nafaka alamaz. Burada önemli olan kadın evi terk eden haklı bir sebebi olup olmamasıdır. Maddesinde “Nafaka davası açılınca hâkim, davacının istemi üzerine dava süresince gerekli olan önlemleri alır.” Hükmüne yer verilmiştir. Boşanmak istemiyorum ama eşim boşanmaktan vazgeçmiyor Merhaba.. Öncelikle hukukçularımıza böyle bir forum oluşturdukları için teşekkür ederim. İsmim ömer, eşimle yaklaşık 4 yıllık bir evliliğimiz var. 3 yaşında bir oğlumuz var ve eşim aşağıda yazacağım sebeplerden dolayı eşim kesinlikle boşanmak istiyor. İkimizde birbirimize deliler gibi aşıktık. Bir aşk evliliği yaptık. 2012 yılında eşimle kavga ettik, onu yeterince sevmediğimi, daha birkaç aylık olan oğlumuzla ilgilenmediğimi, sürekli işe koşturduğumu, eve gelince salonda tv basında kurulduğumu, eve gelişlerimde max. 15 dk. oğlumuzla ilgilendiğimi, bu şekilde yürümeyeceğini ifade edip benden gizli annesiyle gidip boşanma davası açmıştı. Yaklaşık 3 ay ayrı kaldık. Dava devam etti ilk duruşmadan önce kendimi affettirdim ve hatalı olduğumu kabul ettim. Mutlu bir şekilde yuvamızda ilişkimizi idame ettik. Eşimin çocukluk arkadaşı olan Özge tam bir feminist. Evimize her gelişinde kocasına yaptırdıklarını anlatan, sürekli eşime boşanması gerektiğini söyleyen, 'senin kocandan bir yol olmaz, ben yerinde olsam şunu yaparım, şöyle ederim.' diye telkinler veren birisi. Eşimin annesi ise; herkes kararında hürdür. Kızım hata yapıyorsa bile yapacak birşeyim yok, dönmesi için ısrar etmem. Banane dağılan yuvadan, banane çocuktan demese de tavrı bu yönde. Maddi sıkıntılarımız yokken eşim daha fazla ilgiliydi ve istekleri çok yoktu. Maddi zorluklar yaşadığım esnada sadece son 2 ayımızda kendisinden kira konusunda destek vermesini istedim. Bu arada eşim psikolog ve o sıralar özel sektörde çalışıyordu. HATALARIM; 1- Eşimi çok sevmeme rağmen işimle çok daha fazla alakadar oluyordum. 2- Sosyal aktivitemiz neredeyse hiç yok dense yeriydi. Eşim bu konuda ısrarcı değildi diye bende ihmal ettim. 3- Oğluma düşkünlüğüm herkes tarafından bilindiği halde evin içinde 'gerçek mânada gerektiği kadar' ilgi göstermiyordum. 4- Eşimin annesine saygı duymama rağmen türlü türlü oyunlarla beni bunalttığından dolayı son zamanlarda biraz daha ilgisiz kaldım. Bunu eşimde farketti. 5- Eşim bana 'sana güvenimi yitirmek üzereyim' dediğinde benim için bir anlam ifade etmiyordu. Doğrusu ben evlilikte güvenin ne olduğunu bilmiyordum. Bunlar yaşandıktan sonra Özge'nin eşime desteği arttı. Aynı şekilde annesininde. Yalnız bırakmadılar ama eşimle konuşup gerçekten hatalarımı anladığımı affetmesini istedim. Ki öyle oldu. Eylül 2014 ayına kadar herşey yolundayken işimle ilgili büyük sıkıntı yaşadım ve malesef elimde hiç birşey kalmadı. Eşim tabiri yerindeyse gemiyi ilk terk eden oldu. Biz barıştıktan sonra özgeyle irtibatını kesen eşim artık Özgeyle görüşmeye başlamıştı. Biz Urfa'da ikamet ediyorduk. Özge ise Diyarbakırdaydı. Bir sabah özgeye gitmek istediğini kafasını dağıtmak istediğini söyleyen eşime olumlu bir şekilde her ne olursa olsun arkadaşıdır deyip biletini aldım ve kalacagı gun kadarda harclık verip oglumla gönderdim. 1 hafta sonra eşim döneceğini ama evdeki eşyalarını toplayıp bosanmak istediğini söyledi. Hemen annesini arayıp durumu söyledim. Annesi; böyle birşeyi asla kabul etmeyecegini hemen kendisininde yanımıza gelip eşimin kararına asla saygı göstermeyecegini söyledi. Bir sonraki günün aksamı esimin annesi elinde boş valizlerle eşimle birlikte eve girdiler. Sabaha kadar evdeki tüm değerli eşyaları ve özel eşyalarını alıp gittiler. Kayınvalidem Antalyada yasıyor diye oraya gittiler. Bir iki hafta gecmeden de boşanma davası açtı eşim. Hiç parası yokken annesi emekli maaşını verdiğini söyledi. Eşim Psikolog olmasına rağmen malesef kendi otokontrolunu yapamıyor ve sürekli birilerinin aklıyla hareket ediyor. Şimdi dava 3 aydır sürüyor ve mart ayına kadar iki tarafında iddialarını ispat etmesi istendi. Ben işimi kaybettikten ve ailemin gitmesinden sonra Bursa'ya yerleştim. Eşimin geçen ay tayini Düzce'ye çıktı. Düzce'ye annesinin evini getirdiğinde; Ev bulmalarında, Yerleşmelerinde, Abonelikleri yapmada, Evin eksiklerini tamamlamamla A dan Z 'ye ne gerekiyorsa desteğimi esirgemedim. Bir çok kaynaktan anladığım hatalarımı bir bir düzeltmeye karar verdim ve bunu uygulayarak devam ettim. Tüm bunlara rağmen eşim 'DAVAYI GERİ ÇEKMESİNİN İMKANSIZ OLDUĞUNU' söyleyip duruyor. Ayrıca eşim Aile Politikalar Bakanlığında göreve başladı. Aile yapısını mahvetmesine rağmen ben her zaman Allah için dürüst olmaya çalıştım ve oluyorumda. Dün; hem oğlumu görme bahanesiyle hemde konusmak icin Düzce'ye gittim. Yeni göreve başladığından kendisine ismine özel hediyeler yaptırdım. Hediyelerimi çok beğendi, teşekkür etti ve sonunda, 'Keşke annemin kızlık soyadını yazssaydın, eski soyadımı.. Nasılsa ben boşanınca eski soyadımı almış olacağım.' dedi.. Her ne yaparsam yapayım mahkemenin onu haklı bulacağını savunan eşime karşı ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Maddi anlamda da zorluklar yaşıyorum. Tüm bunlara rağmen hala ısrarla boşanmak istediğini, bana güveninin kalmadığını, saygısını da yitirmek üzere olduğunu söylüyor. Başka da hiç bir şey söylemiyor. Ayrıca davaya şahit olarak annesi ve ÖZGE'yi şahit göstermiş. yaklaşık 2,5 yıl görüşmediği arkadaşını. Eşimi ve oğlumu çok sevmeme rağmen, eşimin psikolojik sorunları olmasına rağmen yine de hiç birşey yapamıyorum. eşim evi terkettikten sonra birbirimize attığımız kırıcı sms'lerimizi mahkemeye sunmuş. Onun haricinde de hiç bir ispatı yok. Aramızdaki aşkın benim tarafımdan bittiğini, ama sende devam ediyorsa da yapacak birşeyi olmadığını söylüyor. Şimdi Allah rızası için vicdanınıza sığınıyorum; Bu davayı nasıl iptalini sağlarım, eşimle tekrar nasıl bir araya geliriz, oğlumu 'annesi babası boşanmış çocuklar grubundan' kurtarırım... Hepinize bin teşekkür şimdiden.. Hukuki NET Güncel Haber 01-02-2015 193055 Nedir? Cevap Boşanmak istemiyorum ama eşim boşanmaktan vazgeçmiyor Öncelikle mahkemenin tarafları boşamak zorunda olmadığını ifade etmeliyim. Hakimin takdiri taraflara bir şans vermek yönünde olur ise boşanma talebini reddetmektir. Yazınızı baştan sona okuduğumda gayet bilinçli olduğunuzu görüyorum. Bu yazıya benzer bir dilekçe mahkemede olumlu kanaat oluşturacaktır. Fakat hakimin davayı reddetmesi eşinizi sizinle yaşamaya zorlayamaz. Bu nedenle belirttiğiniz gibi bir psikolojik destek almasını sağlayabilirsiniz ama kendi mesleği olduğundan kabul de etmeyebilir. Her ne kadar ilgisiz davranışlarınız olsa da bunları kabul etmek de bir erdemdir. Sizin yapacağınız şey eşinize ve çocuğa daha fazla ilgi. Ancak yine de boşanma kararı verilirse bu dünyanın sonu olmayacaktır. Bir ebeveyn her zaman dik durmalıdır. Size öncelikli tavsiyem avukat tutmanız, burada belirttiğiniz konuları vurgulamasıdır. Avukatınıza yardımcı olmak için sizleri iyi tanıyan komşu, akraba ve arkadaşları şahit olarak hazırlamanız gerekir. Cevap Boşanmak istemiyorum ama eşim boşanmaktan vazgeçmiyor admin rumuzlu üyeden alıntı Öncelikle mahkemenin tarafları boşamak zorunda olmadığını ifade etmeliyim. Hakimin takdiri taraflara bir şans vermek yönünde olur ise boşanma talebini reddetmektir. Yazınızı baştan sona okuduğumda gayet bilinçli olduğunuzu görüyorum. Bu yazıya benzer bir dilekçe mahkemede olumlu kanaat oluşturacaktır. Fakat hakimin davayı reddetmesi eşinizi sizinle yaşamaya zorlayamaz. Bu nedenle belirttiğiniz gibi bir psikolojik destek almasını sağlayabilirsiniz ama kendi mesleği olduğundan kabul de etmeyebilir. Her ne kadar ilgisiz davranışlarınız olsa da bunları kabul etmek de bir erdemdir. Sizin yapacağınız şey eşinize ve çocuğa daha fazla ilgi. Ancak yine de boşanma kararı verilirse bu dünyanın sonu olmayacaktır. Bir ebeveyn her zaman dik durmalıdır. Size öncelikli tavsiyem avukat tutmanız, burada belirttiğiniz konuları vurgulamasıdır. Avukatınıza yardımcı olmak için sizleri iyi tanıyan komşu, akraba ve arkadaşları şahit olarak hazırlamanız gerekir. Avukatım mevcut hocam. Eşime şu sıralar daha fazla ilgi göstermeme rağmen kararlı ve iddialı bir tavırla asla görmek istemediğini, sevmediğini, güvenmediğini söylüyor. Israrla görüşmek istemediğini söylüyor. Ne yapacağımı bilmiyorum... Eşim boşanma davasına gelmiyor ne yapmalıyım? Eşim boşanma davası açtı gitmezsem ne olur? Avukat İlknur Türker anlattı. Avukat İlknur Türker eşinizin boşanma davasına gelmemesi durumunda ne yapmanız gerektiğini şu şekilde anlattı Eşiniz boşanma davasına gelmiyorsa bu durumu 2 yönlü incelemek gerekir. tebligat eline ulaşmıştır, buna rağmen duruşmalara katılım göstermek istemiyordur. ise tebligat eline ulaşmamıştır. Tebligat eline ulaşmadığı takdirde hakim kolluk kuvvetlerine bir yazı yazacak ve nüfusa dayalı kayıt sistemimiz olduğu için adres tespitini isteyecektir. Bu şekilde de adres tespiti yapılamıyorsa ilanen tebligat yoluna gider, ilanen tebligat yapıldıktan sonra hakim bütün işlemleri rutin takibinde götürecektir. Eşinizin duruşmalara katılmaması süreci etkilemeyecektir.’

eşim bosanma davası açtı ben bosanmak istemiyorum